Yahya Hilmi (H. 1325-M. 10 Kasım 1907)
Yahya Hilmi İstanbulludur. Yeniçeri iken Ocak kapandıktan sonra Beyazid’da kâğıtçılık yapan
Antepli Dalkılıç Hacı Halil Ağanın oğludur. H. 1249 (M. 1833) de Süleymaniye’de dünyaya
geldi. İlk tahsilini yaptıktan sonra Bayezid ve Sultanahmet Camilerinde Ahmet Hâzım
Efendiden 1861 de icazet aldı. Sonra Sikke Baş Ressamı Hâşim Efendiden ve Matbaa-i Âmire
musahhihi Halil Zühtü Efendiden de Sülüs ve Nesih dersi görmeye devam etti ve icazet aldı
Hâşim Efendi onun istidâdını takdir ettiği için hasta haliyle yalnız ona ders verirmiş. 1848 de
Bab-ı Seraskerî Nizamiye Jurnal Kalemine aday olarak girdi. 25 kuruş maaşı derece derece
artarak 2000 kuruşla aynı kaleme Mümeyyiz, bir müddet sonra müdür oldu. Burada bir gün
namaz kılarken vücuduna felç geldi. Tedavi ile hastalığı biraz hafiflediyse de artık yazı
yazamadı. Sonra hastalık yeniden üsteleyince H. 1325 (M. 10 Kasım 1907) de vefat etti.
Süleymaniye Câmii kabristanında toprağa verildi.
Mahmut Kemal Bey’in anlattığına göre, orta boylu, tıknaz, sarıdan beyaza dönük
sakallı, güzel yüzlü, dindar, terbiyeli, alçak gönüllü bir zat idi. Sülüsde ve Nesihde çok olgun
bir üstat olduğundan şüphe yoktur. Birbirinden güzel yirmi beş Kur’anı Kerim, En’amlar,
Delâili Hayrat, Hilye-i Saadet, Levhalar ve Murakkalar yazmıştır. Şeyh Hamdullah’ın başlayıp
da yarıda bıraktığı büyük boyda Kur’an-ı Kerimi tamamlamıştır ki bu güzel eser varisleri
tarafından Türk İslâm Eserleri Müzesine hediye edilmiştir. H. 1306 (M. 1888) tarihli,
Bahaeddin Efendi tarafından itina ile tezhib edilmiş bir Kur’an-ı Kerimini ilk defa Prof. Emin
Barın’ın cilt atelyesine getirdikleri zaman bütün yazı meraklısı arkadaşlar hayranlıkla
seyretmiştik.
Yahya Hilmi çabuk yazan hattatlardandı. Reisül hattatın Kâmil Efendi’ye bir gün:
“Haccetmek üzere Hicaza gideceğim sırada annem beraber götürmem için ısrar etti. İkimize
yetecek kadar param yoktu. Ramazanda, bir cüz’ünün yarısını gündüz, yarısını gece yazarak
(Kur’an-ı Kerim otuz cüz’dür) Bayrama kadar bir Kur’an-ı Kerim yazmaya muvaffak oldum.
Anneme verdim. Paralı bir zata götürdü; 7500 kuruş getirdi. O para ile “ifayı hac etti” demiş.
Bu da ne kadar hızlı yazdığını gösteriyor.