Esma İbret Hanım
Esma İbret Hanım Hattat Dağistani Mahmut Celâleddin Efendinin eşidir. H. 1194 (M. 1780) senesinde
doğduğu tahmin ediliyor. Yazıyı eşinden öğrendiği gibi yazı üslubu da kocasınınkinin aynıdır.
Hanımlar arasında hattatlık pek yaygın olmamakla beraber, Esma İbret Hanım yazıya
çalışarak meşhur erkek hattatlar düzeyinde yazmayı başarmış, şaşılacak kadar güzel yazması
ona “İbret!” lakabını kazandırmıştır. Topkapı Sarayında on beş yaşında iken yazdığı nefis bir
Hilyesi vardır ki III. Selim’e takdim edilmiş ve kendisi mükâfatlandırılmıştır. Esma Hanım’ın ne
zaman öldüğü bilinmiyor. Mezarı Şeyh Murat Tekkesi bahçesi içinde eşi Mahmut Celâleddin
Efendi ile yan yana idi.
Mahmut Tahir imzasıyla 10 Ekim 1907 tarihli “İkdam” gazetesinde hattat Mahmut
Celâleddin hakkında yazılmış olan bir makalede anlatıldığına göre, yüksek mevki
sahiplerinden biri, bir ramazan günü Mahmut Celâleddin Efendiden kendi el yazısıyla bir
En’am ister. Fakat hattatın elinde hazır bir En’am da yoktur. Buna çok canı sıkılır. Hattat
akşam evinde üzgün bir tavırla otururken eşi Esma Hanım neye keder ettiğini sorar, Mahmut
Celâleddin Efendi olanı anlatınca Esma Hanım: “Gerçi ben sizin yazınızı taklit ederek bir
En’am yazdım ama herhalde sizinkiler kadar güzel ve sanatlı olmamıştır.” diyerek çıkarıp
En’amı gösterir. Yazıyı inceleyen Mahmut Celâleddin Efendi eşinin Nesih hattındaki gücüne
hayran kalır; eserin birkaç yerini tashih ettikten sonra altına kendi adını yazar ve ertesi gün En’am isteyen yüksek mevki sahibi zâta takdim eder. Eser çok beğenilir. Bu hikâyenin doğru
olup olmadığı bilinmiyorsa da doğru olmasa bile Esma İbret Hanımın Nesihte Mahmut
Celâleddin Efendi ayarında bir hattat sayıldığını anlatmaya yetiyor.