Beşiktaşlı Hacı Nuri Efendi
Hacı Nuri Efendi Ortaköy’de 1868 yılında doğdu. Kırk günlük iken Beşiktaş’a getirildiği
ve ömrünün sonuna kadar orada oturduğu için “Beşiktaşlı” diye meşhurdur. Beşiktaş’ta
Sübyan mektebinden sonra yine oranın Rüşdiye mektebini bitirdi. Adliye Temyiz Ceza
Mahkemesi kalemine devam etti, sonra ayrıldı. Zeki Dededen Tâlik, Alaeddin Beyden Sülüs ve
Nesih dersi aldı. Alaeddin Bey hastalanınca Muhsinzade Abdullah Beye geçti. Haftada iki defa
on sekiz sene devam ettikten sonra icazet aldı. Muhsinzade hattat olarak kendisini beğenirdi.
“Benim namımı, yaşatacak olan odur” demiştir.
Hacı Nuri Efendi Beşiktaş’ta Mektebi Hamidi’nin Sülüs ve Nesih hocası idi. Sonra
Matbaa-i Âmirenin başhattatı olmuştur. 1908 de Mekkeye giderek Hac vazifesini yerine
getirmiş, dönüşte bir buçuk sene kadar Mısır’da kalarak hat dersi vermiştir. İstanbul’a
döndüğünde Medrese-tül Hattatinde Sülüs ve Nesih hocalığına tayin edildi. Harf inkılâbından
bir müddet sonra da Güzel Sanatlar Akademisinde yazı hocalığı yaptı Hacı Nuri Efendi aynı
zamanda dinî musiki ile de meşguldü. Güzel okurdu. Bazı besteleri de vardır. H. 1371 (M. 12
Eylül 1951) de vefat etmiştir. Bir kaç Kur’an-ı Kerim, Evrad, Hilye-i Şerife, dua kitapları ve
levhalar yazmıştır. Kastamonu’da Şaban-ı Veli Dergâhındaki ve Bakırköy Kartaltepe Câmiinin
kubbesindeki yazılar onundur. Bazı kitabeler de yazmıştır. Meşhur ses sanatkârı Tülin Korman
bu zatın kızıdır.
